29 Ocak 2014 Çarşamba

seksten doğan homofobi

Sürekli yüz yüze geldiğimiz homofobi sorununun bence en büyük nedeni, kim ne derse desin, seks.


Bir erkeğin seks sırasında "kadın görevi"nde bulunuyor olmasının bazı kimselerin tepkisine neden olduğunu düşünüyorum. Özellikle de sevgiye değil de sekse inanan kimselerde var olan homofobinin kaynağı bence bu. :/ Çünkü sevgiye inanan heteroseksüeller, işin aşk boyutunu görüp bunun üzerinden "Ne var ki, bir kadın başka bir kadını, erkek de başka bir erkeği sevebilir" diyebiliyor. Bir ilişkinin temelini sevgi yerine seksin oluşturduğuna inananlar ise işin ilk etapta seks boyutuna bakarak "Bu ne ya olur mu hiç! Sapık! E kadın var orijinal, ne diye kadın dururken 'kadınımsı' olanına bakacaksın ki? Çok yanlış. Bize ters" diyor. Çünkü onların gözünde olay penis ile vajina arasındaki etkileşimden ibaret. Kadın-erkek ilişkisini, yani kendi ilişkilerini, yalnızca bu tabanda düşündükleri için bir kadın-kadın veya bir erkek-erkek ilişkisinde de vajina-vajina veya penis-penis ilişkisi arıyorlar. Sorunun bir dayanağı da bence bu.

Bu düşünceye sahip olma nedenim ise annemin beni götürmüş olduğu bir psikoterapist idi. Psikiyatrlardan olumsuz yanıt alınca annem bu sefer seviyeyi düşürüp çareyi "çakma" psikologlarda aramaya başladı. Fazla özele girmeden anlatmaya devam edeyim. :)

Psikoterapist öncelikle benim düşüncelerimi öğrenmek istedi. Çünkü "tedavi"m için bu önemliydi. Bendeki sorunları analiz edecekti. Tabii ben çok geçmeden karşımdakinin bir homofobik olduğunu fark ettim. Beni eşcinsellikten "vazgeçirme"ye çalışıyordu türlü türlü gerekçelerle. Bunlardan en komik olanı ise yukarıda da bahsettiğim penis-penis ilişkisiydi. :))

Bana dediği aynen şuydu: "Şimdi birlikte düşünelim artı artı birbirini n'apar iter, eksi eksi n'apar yine iter diimi? İşte iki erkeğin ilişkisi de budur, düşün senin neyin var penisin e onun neyi var penisi. Ahaha. Olur mu yani ne kadar saçma diiimi? O yüzden n'apıyorsun bir anüs bir penis ilişkisi yapıyorsun diiimi? Anüs burda ne vajina. Yani sen aslında yine bir kadınla birlikte olmak istiyorsun yaaağni, hehehe. E o zaman ben de sana diyorum ki ne diye orijinal kadın varken çakmasıyla ilgilenesin ki? Hani kadın bitse o zaman bakarız ona bi'şey demem ama var. Ortalık kadın dolu. Bırak erkekleri kadınlara bak. :) Çok mantıklı diiiğmi? :) "

Aptallığının beraberinde getirmiş olduğu pişkinliği de aktarmaya çalıştım. Umarım güzel aktarabilmişimdir. :))

Şimdi anlattığım anıdan çıkarılabilecek sonuç ne? Sonuç şu: Bizim çakma psikologumuza göre kadın vajinadır. :)) Böyle kısır bir ilkel düşüncenin tüm heteroseksistlerde yaygınlığını düşünebiliyor musunuz? Hetero bir erkeğin gözünde kadın vajinadan ibaret. Seksi vajinaya girmek olarak görüyor adam. Bir de gelmiş "ben doktorum, bu alanda çalışmalarım var" falan filan. Buna sapıklık denir. Başka bir şey değil. Seks penisin veya vajinanın tatmin edilmesi midir? E o zaman damacanayla "ilişkiye giren" adam da seks yapmış oluyor. :/

Hemen toparlıyorum demek istediğimi. Başımızdaki bu belanın çözüme kavuşması için öncelikle seksin ne olduğu anlatılmalı insanlara. Bir erkekle bir kadının ilişkiye girmesinin ne olduğunun anlatılması, sonrasında da bu seks kavramını anlatırken iki insanın ilişkiye girmesinin ne olduğu şeklinde genelleme yoluna gidilmeli. Kadın vajinadan, erkek ise penisten ibaret olduğu sürece ne cinsel azınlıkların dışlanması ve yanlış yorumlanmasının önüne geçilir, ne de heteroseksüeller kendi aralarındaki doğru ilişkiyi yaşama olanağına sahip olabilir.

14 Ocak 2014 Salı

kadınlık - erkeklik çıkmazı

Uzun zamandır bunu düşünüyordum aslında... Sanki biraz yanlış mı yaşıyoruz hayatı ne? Tektipçi genellemeler almış başını gidiyor. Birçoğumuz bizzat kendisi mağdurken aynı zamanda da bu mağduriyetinin sebebi. Bu ikilemlerden biri de kadınlık - erkeklik çıkmazı.



Bence "kadınlık" ve "erkeklik" kavramlarının bizzat kendilerinin ortadan kaldırılması gerekli!

Demek istediğim şey: İnsanların kadın ve erkek olmaya yükledikleri değer yargıları. Elbette biyolojik açıdan cinsiyet diye bir olgu var. Fakat geri kalan "kadınlık" ve "erkeklik" kavramları bence insanın kendisinin oluşturduğu kalıplar. Bu yüzden de bu kalıpların yıkılması ve tabu olmaktan çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.

Biyolojik açıdan var olan cinsiyet olgusunun dışında, insanın yüklediği bu anlamların topluma ve bireye hiçbir yararı olmadığı gibi, tam tersine mahalle baskısı yoluyla 'dışlanma', 'horlanma' ve 'aşağılanma' gibi kabul edilebilir olmayan olumsuzluklara neden olduğu da çok sık görülen bir durum.

Bu açıdan baktığımızda kadınlık amiyane tabirle vajinaya sahip olmaktan ileri gitmemeliyken, erkeklik ise penise sahip olmaktan ileri gitmemeli. Yani özetlediğimde cinsiyet kavramı yalnızca sahip olunan bedenin ifadesi olarak kalmalıdır.

Cinsiyetin üzerinden bu yükleri kaldırdığımız an, "ben kendimi kadın/erkek hissetmiyorum" algısı da ortadan kalkacaktır; çünkü kadın/erkek hissedilebilir bir şey olmayacak, yalnızca sahip olunan bedenin ifadesi olarak kalacaktır. Haliyle de bireyler kendilerini ifade etmek için "agender'ım" demeye de gerek duymacaktır.

'Agender ihtiyacı'nın ortadan kalkmasının yanı sıra, "ne biçim erkeksin çok gülüyorsun 'fingirdiyorsun' biraz erkek ol, ciddi ol!" tabirleri de; "böyle kadın mı olur be, kadın dediğin böyle biraz kırıtır cilveli olur, bu ne biçim kadın oooolum bıraksan beni #$#$#$ HAHAHA" :/ tabirleri de ortadan kalkacaktır. Çünkü cinsel organının vajina olmasıyla 'neşeli', 'konuşkan', 'hareketli' veya 'narin', 'kırılgan' olmak özdeşleşmeyecek; cinsel organının penis olmasıyla da 'ciddi', 'sert', 'külhanbeyi', 'oturaklı' olmak özdeşleşmeyecektir.

Yanılmıyorsam, bu kavramların tamamı da 'toplumsal cinsiyet' adı altında geçiyor. 'Toplumsal cinsiyet'i ortadan kaldırmadığımız sürece, bu suni kavramlar "insanlık" olgusunun önüne geçmeyi sürdürecek ve kadın-erkek eşitsizliğiyle burun buruna yaşamak zorunda kalacağız.

Çare insanlık.