8 Aralık 2012 Cumartesi

önsöz gibi bi'şey

Yaşadığım ve anlatmak istediğim çok şey olmasına rağmen hepsini burada yazmayacağım, zaten yazamam da. Fakat yeri geldikçe önemli olan kısımlarını anlatacağım. Burada özelimle ilgili daha çok yeni gelişmelerden ve içsel karmaşalarımdan, ayrıca geneli ilgilendiren meselelerle ilgili düşüncelerimden bahsedeceğim. İşte başlıyoruz...


Ben sıradan bir üniversitede sıradan bir bölüm okuyan sıradan bir gencim. Benim diğerlerinden farkım ise bir erkek olarak erkeklerden hoşlanıyor olmam. Adını ne koymak isterseniz koyun. Şimdi kimileri neden açıkça cinsel yönelimim şu demiyorsun diye yazış şeklimi yadırgayabilir. Hemen belirteyim: Kendini tanımlama sorunu çektiğimden değil kendimi insanların kendini sınıflandırma çabalarının dışında tutmak istediğimden böyle yazmayı tercih ediyorum.

Tüm dünyada cinsel yönelim anlamında bir uyanış söz konusuyken, Türkiye'de nedense LGBTİ bireyler bir "kış uykusu" içinde umursamazca "yan gelip yatıyorlar". Herkes yalnızlıktan şikayet ederken, kimliklerinin ifşa olması korkusuyla hayatlarını yaşayamazken sanki bu sorunları onlar yaşamıyormuşçasına görmezden geliyorlar, ses çıkarmıyorlar.

Tabii bu "suskunlar"ı oynama durumu için yalnızca onları suçlamıyorum; heteroseksist çoğunluk ve onların kutsal gelenekleri de ses çıkarmaya pek olanak vermiyor. Özellikle de tanrı sevgisinden bahsedip de sonra tanrıyı nefret dolu süper güç olarak görenler bunu diğer toplumlara dayatınca daha da bir sıkıntı oluşuyor tabii. Neyse bu konulara ileride daha derin yer vermeyi düşünüyorum.

LGBTİ bireylere sesleniyorum: Kabul etsinler veya etmesinler onurlu yürüyüşümüzü gerçekleştirmek bizim hakkımız ve bunu yaparken de sessiz kalmayacağız.

Şimdilik bu kadar. İlerleyen zamanda daha özel konulara gireceğim bu kadar genel şu an için yeterli. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder